Huzurdan Esintiler
Söz gücünü sesten değil de nefesten alırsa aydınlık bir ruha bürünerek kelama dönüşür. Huzurdan Esintiler, kelam dünyasından ve kutsal karelerden kesitler sunuyor bize. işte muhterem müellif Ahmet Kurucan Bey’in anlatımıyla o karelerden biri: “Ortam, Hocaefendinin sohbet ortamı. Çetin kış şartlarında bile olsa her daim bir anne kucağı gibi bağrına aldığı her ruha, her gönle bahar meltemleri hissettiren, Hızır çeşmesi misali ağızlara kevser gibi içecekler içiren bir zemindeyiz. “Mekânın şerefi o mekâni şereflendiren insanın şerefi ile ölçülür.” özdeyişinde olduğu gibi şerefini sakın’inden alan bir salon burası. iki elin parmaklarının sayısını geçmeyecek kadar az bir insan topluluğu. Herkes dikkat kesilmiş Hocaefendi’yi dinliyor. O ise ağlıyor ve muhataplarından birine dönüp ismen hitap ederek: “Biz ne yaptık! Kitap okumaktan başka ne yaptık? Milletimizin, insanımızın zararına olan ne türlü davranışlarımız oldu?” Zaten ağlamaya teşne hisleri ile söylemeye başladığı bu sözlerin devamını g